3 Nisan 2009 Cuma

Şekil Hafızası

Gülsüm Çakaralmaz

Literatüre “shape memory” yani şekil hafızası olarak geçen bu buluş, sınırlı sayıda metal bileşkelerin belirli bir sıcaklıkta ısıtıldıklarında daha önceki biçimlenmiş eski şekline geri dönmesidir. Gelecek vaat eden bu buluşun günlük hayatımıza girebilmesi için şimdilik biraz daha zaman var gibi gözüküyor. Ne yazık ki bu buluş, doğada saf halde bulunan metallerde yok. Ancak belirli oranlarda birbirine karıştırılmış alaşımlı metallerin bazılarında görülebiliyor. İlk olarak 1962 yılında Amerikan Deniz Kuvvetlerine bağlı laboratuarda fark edilen metallerin bu müthiş yetenekleri geliştirildiği takdirde insan hayatını çok fazla kolaylaştıracağa benziyor.
Metalin şeklinde kalıcı bir değişikliğin gerçekleştirilmesi, yani ‘hafızası’na yeni bir şeklin nakışlanması isteniyorsa eğer; metalin yeni şekline sokularak 500 °C’nin üzerine kadar ısıtılıp, ondan sonra yavaşça soğutulması gerekiyor. Bu ısıl işlem sırasında, kristal yapıdaki kusurlar, yeni şeklin gerektirdiği konumlara yerleşmelerini sağlayacak enerjiyi bulabiliyor ve oralara yerleşiyorlar, kalıcı olarak. Ve metal yeni bir şekil kazanmış, onu ‘hafızasına kazımış’ oluyor. ‘Şekil hafızası etkisi’ denilen bu olgu, iki yönlü olarak da çalışabiliyor.
Bu metaller geliştirildiği takdirde; eğrilmiş bir otomobil jantını orijinal haline getirmek için belirli bir ısı uygulaması yeterli olacak ya da musluktan akan suyun belirli bir sıcaklığı aşması halinde musluk şekil değiştirerek su akışını durduracak. Ancak bu metallerin çok ufak bir darbeye karşı bile dayanıklı olmaması, şimdilik kullanım alanlarını rafa kaldırıyor. İleride yeterince sağlam ve dayanıklı bir alaşım bulunabilirse akıllı metallerin kullanım alanları insan zekâsının sınırlarıyla yarışacak.
Geçen ay haberlerden Erzurum Büyük Şehir Belediyesi’nin, tarihi Lala Paşa Camii’nin çevresindeki 11 çam, huş ve kestane ağacını kesip yerine ışıklandırılmış metal ağaçlar diktiğini öğrendik. Yetkililer, uzun ve sert geçen kış nedeniyle ağaç yetiştirmenin çok zor olduğu Erzurum’da yaptığı bu davranışın sebebini “Ağaçların kuruduğu ve tarihi eserin görünmesini engellediği için kestik” şeklindeki sözleriyle açıkladı. Dikilen bu metal ağaçların ne işe yaradığı ise merak konusu. Belki de bu metal ağaçlar belirli bir sıcaklıkta eski haline dönebilir diye bir anlık düşünsek de böyle bir şekil hafızasının mümkün olamayacağını anlıyoruz. Bu durumda bu davranışın sebebiyse yetkililerin özgün bakış açısı olsa gerek.
Bir kâğıdı buruşturduğunuzu ya da bir kalemi kırdığınızı düşünün. Ne kadar eski haline döndürülmeye çalışılsa da hiçbir zaman orijinal haline dönemeyecektir. Fakat bu akıllı metaller belirli bir ısı sayesinde eski hallerine dönüyorlar. Bu metaller geliştirildiği takdirde otomotiv, inşaat, güvenlik gibi pek çok alana yayılacağı ve insan hayatını kolaylaştıracağı günler sabırsızlıkla bekleniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder